9786255804082
375921
https://www.selamkitap.com/tasavvufta-iletisim-anlam-metot-ve-uygulamalar-uzerine-nitel-bir-arastirma
Tasavvufta İletişim;Anlam, Metot ve Uygulamalar Üzerine Nitel Bir Araştırma
300.00
Karanlık gecede bir adam, lambanın altında dizlerinin üstünde emeklemektedir. Başka bir adam onu görür ve ne yaptığını sorar. İlk adam kaybettiği anahtarını aradığını söyler ve ikincisi yardım etmeyi önerir. Beraberce bir süre aradıktan sonra yardım eden adamın kafası karışır ve anahtarın nerede kaybolduğunu sorar. İlk adam, lambanın aydınlattığı ışığın dışında kalan karanlık bir yeri işaret ederek orada kaybettiğini söyler. Yardım eden adam şaşkınlıkla, neden anahtarı orada aramadığını sorar. İlk adam ise, “Çünkü burası aydınlık ve görebiliyorum. Orada bulamam!” diye cevaplar.
Tasavvuf, gerçek anlamın ve hakikatin sadece dışa dönük arayışlarla değil, içsel ve manevi derinliklerle bulunabileceğini vurgular. İnsanın kendini ve hakikatini anlama çabası, kendi görünenle sınırlı kalmamalı, görünmeyenin de idrakine yönelmelidir. Manevi derinlik ise tüm iletişim kanallarının açık olduğu, mesajların doğru anlaşıldığı sağlıklı bir iletişim ile gerçekleşebilir. Tasavvuf, bu iletişim ve anlama çabasında kişinin sürekli olarak içsel bir yolculuk yapmasını ve hakikatin peşinde karanlıkları aydınlatmasını teşvik eder.
Hayat yolculuğu olarak adlandırılan seyrin, anlam kazanarak gerçek bir sülûk sürecine dönüşebilmesi ve sâliki nihai hedefine ulaştırabilmesi için iletişimin kusursuz bir şekilde tesis edilmesi gerekmektedir. İnsanın kemâl mertebesine erişebilmesi ve hem davranışlarında hem de ilişkilerinde olgunluğa ulaşabilmesi, ancak doğru ve etkili bir iletişim ile mümkündür.
İletişimin varlığı, her ne kadar yaşamımızın tüm süreçlerinde bizimle birlikte olsa da çoğu birey kurduğu ilişki türünün tam anlamıyla farkında değildir. Bu durumun başlıca sebebi, iletişim sürecinin son derece hızlı ve karmaşık işlemesidir. Alıcı, çok sayıda ileti arasından eşzamanlı olarak ileti gruplarını seçer, anlamlandırır, yorumlar ve gerekli durumlarda saklar. Muhatap ile gerçekleştirilen sadece birkaç dakikalık basit bir konuşma sürecinde bile yüzlerce kelime ve bunların yanı sıra sayısız jest ve mimik hareketleri kullanılır. Bu arada, neşe, huzur, öfke ve heyecan gibi duygusal durumlar da iletişim sürecinde bir parçadır.
Bu çalışma, gündelik yaşamda çoğu kez fark edilmeyen iletişimin derinliklerini incelemektedir. Tasavvuf perspektifinden ele alınan iletişim unsurları, insanın manevi yolculuğuna nasıl bir rehberlik sunduğunu ortaya koymaktadır. İletişimin hem bireysel olgunlaşmada hem de toplumsal bütünleşmede taşıdığı rol bu çerçevede daha açık biçimde görülmektedir. Böylece okur, iletişime yalnızca bir etkileşim alanı olarak değil, aynı zamanda manevi olgunlaşmayı destekleyen bir köprü olarak bakma imkânı bulacaktır.
Karanlık gecede bir adam, lambanın altında dizlerinin üstünde emeklemektedir. Başka bir adam onu görür ve ne yaptığını sorar. İlk adam kaybettiği anahtarını aradığını söyler ve ikincisi yardım etmeyi önerir. Beraberce bir süre aradıktan sonra yardım eden adamın kafası karışır ve anahtarın nerede kaybolduğunu sorar. İlk adam, lambanın aydınlattığı ışığın dışında kalan karanlık bir yeri işaret ederek orada kaybettiğini söyler. Yardım eden adam şaşkınlıkla, neden anahtarı orada aramadığını sorar. İlk adam ise, “Çünkü burası aydınlık ve görebiliyorum. Orada bulamam!” diye cevaplar.
Tasavvuf, gerçek anlamın ve hakikatin sadece dışa dönük arayışlarla değil, içsel ve manevi derinliklerle bulunabileceğini vurgular. İnsanın kendini ve hakikatini anlama çabası, kendi görünenle sınırlı kalmamalı, görünmeyenin de idrakine yönelmelidir. Manevi derinlik ise tüm iletişim kanallarının açık olduğu, mesajların doğru anlaşıldığı sağlıklı bir iletişim ile gerçekleşebilir. Tasavvuf, bu iletişim ve anlama çabasında kişinin sürekli olarak içsel bir yolculuk yapmasını ve hakikatin peşinde karanlıkları aydınlatmasını teşvik eder.
Hayat yolculuğu olarak adlandırılan seyrin, anlam kazanarak gerçek bir sülûk sürecine dönüşebilmesi ve sâliki nihai hedefine ulaştırabilmesi için iletişimin kusursuz bir şekilde tesis edilmesi gerekmektedir. İnsanın kemâl mertebesine erişebilmesi ve hem davranışlarında hem de ilişkilerinde olgunluğa ulaşabilmesi, ancak doğru ve etkili bir iletişim ile mümkündür.
İletişimin varlığı, her ne kadar yaşamımızın tüm süreçlerinde bizimle birlikte olsa da çoğu birey kurduğu ilişki türünün tam anlamıyla farkında değildir. Bu durumun başlıca sebebi, iletişim sürecinin son derece hızlı ve karmaşık işlemesidir. Alıcı, çok sayıda ileti arasından eşzamanlı olarak ileti gruplarını seçer, anlamlandırır, yorumlar ve gerekli durumlarda saklar. Muhatap ile gerçekleştirilen sadece birkaç dakikalık basit bir konuşma sürecinde bile yüzlerce kelime ve bunların yanı sıra sayısız jest ve mimik hareketleri kullanılır. Bu arada, neşe, huzur, öfke ve heyecan gibi duygusal durumlar da iletişim sürecinde bir parçadır.
Bu çalışma, gündelik yaşamda çoğu kez fark edilmeyen iletişimin derinliklerini incelemektedir. Tasavvuf perspektifinden ele alınan iletişim unsurları, insanın manevi yolculuğuna nasıl bir rehberlik sunduğunu ortaya koymaktadır. İletişimin hem bireysel olgunlaşmada hem de toplumsal bütünleşmede taşıdığı rol bu çerçevede daha açık biçimde görülmektedir. Böylece okur, iletişime yalnızca bir etkileşim alanı olarak değil, aynı zamanda manevi olgunlaşmayı destekleyen bir köprü olarak bakma imkânı bulacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.