Osmanlı Kimliği ve Aşiretler; Türkiye'nin Derin Kökleri

Stok Kodu:
9786055545086
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2017-09-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
130,00
84,50
9786055545086
372800
Osmanlı Kimliği ve Aşiretler; Türkiye'nin Derin Kökleri
Osmanlı Kimliği ve Aşiretler; Türkiye'nin Derin Kökleri
84.50
Burası Türkiye Cumhuriyetidir ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vardır. Bunları etnisitelerine göre ayıramazsınız, demokrasi etnik kitlelere göre olmaz, belli bir gruba tanınacak ayrıcalıklarla da olmaz. Bizim ülkemizde yaşayan Ermenisi de, Rumu da, Kürdü de, Türkü de hepsi bizim vatandaşımızdır. Avrupa ve Batı dünyasında toplum serfler, köylüler, burjuva, rahipler, asiller şeklinde bir sınıflandırmaya tabi tutulurken; Ortaçağ Avrupasının en önemli ticari kazancı, zenci ticaretinden ve köle satımından, yani insanların pazarlanmasından sağlanırken; Osmanlı Devleti ırk, din, dil ve mezhep gözetmeksizin insanlığa hoşgörüyle yaklaşan bir zihniyetin temsilcileri olarak Batı dünyasının fikri yapısını temelinden sarsmıştır. Öyleyse bin senedir elimizde tuttuğumuz gibi günümüzde de kenetlenmek zorundayız bu coğrafyayı elimizde tutabilmek için. Birbirimizle kenetlenmek zorundayız kim ne derse desin. Birbirimizi kucaklamak zorundayız, oyuna düşmemek zorundayız, telaşlanmadan, kızmadan sakin olmak zorundayız. *** Bu kitap, güzel yurdumuzun çeşitli bölgelerinde, seminer, konferans ve söyleşilerde yapılan konuşmalardan derlenmiştir. Zevkle okuyacağınızı düşündüğüm kitapta, nasıl bir medeniyete ve köklere sahip olduğumuzun ipuçlarını bulacaksınız.
Burası Türkiye Cumhuriyetidir ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vardır. Bunları etnisitelerine göre ayıramazsınız, demokrasi etnik kitlelere göre olmaz, belli bir gruba tanınacak ayrıcalıklarla da olmaz. Bizim ülkemizde yaşayan Ermenisi de, Rumu da, Kürdü de, Türkü de hepsi bizim vatandaşımızdır. Avrupa ve Batı dünyasında toplum serfler, köylüler, burjuva, rahipler, asiller şeklinde bir sınıflandırmaya tabi tutulurken; Ortaçağ Avrupasının en önemli ticari kazancı, zenci ticaretinden ve köle satımından, yani insanların pazarlanmasından sağlanırken; Osmanlı Devleti ırk, din, dil ve mezhep gözetmeksizin insanlığa hoşgörüyle yaklaşan bir zihniyetin temsilcileri olarak Batı dünyasının fikri yapısını temelinden sarsmıştır. Öyleyse bin senedir elimizde tuttuğumuz gibi günümüzde de kenetlenmek zorundayız bu coğrafyayı elimizde tutabilmek için. Birbirimizle kenetlenmek zorundayız kim ne derse desin. Birbirimizi kucaklamak zorundayız, oyuna düşmemek zorundayız, telaşlanmadan, kızmadan sakin olmak zorundayız. *** Bu kitap, güzel yurdumuzun çeşitli bölgelerinde, seminer, konferans ve söyleşilerde yapılan konuşmalardan derlenmiştir. Zevkle okuyacağınızı düşündüğüm kitapta, nasıl bir medeniyete ve köklere sahip olduğumuzun ipuçlarını bulacaksınız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat