Diriliş

Stok Kodu:
9799756457312
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
560
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2000-01-01
Çeviren:
Ahmet Özpınar
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
6,48
3,89
9799756457312
368976
Diriliş
Diriliş
3.89
Gözlerini yere dikmiş olan Katyuşa gözlerini birden jüri üyelerine çevirdi, Dmitriy'in üzerinde durdu. Bu esnada yüzü ciddileşmiş, sertleşmişti. Tuhaf tuhaf parıldıyan hafif şehla gözleri bir süre Dmitriy'nin üzerine takıldı kaldı. Dmitriy korkuyordu ama yine de başını bşka tarafa çeviremiyordu. Birden o korkunç geceyi, buzların çatırdayışını, Ay, kara ve korkunç bir şeyi aydınlatmak için şafak sökmeden ortaya çıkmış gibiydi. Hem kendisini süzen, hem de daha uzaklara bakan bu siyah gözler, Dmitriy'de bu kara, korkunç şeyin anısını bir kez daha canlandırdı. "Beni tanıdı!"diye düşündü. Sanki biri başına birşey vuracakmış gibi sandalyesinde büzüldü. Katyuşa onu tanımamıştı. Sakin bir tavırla içini çekti, sonra gözlerini yine başkana çevirdi. Dmitriy'de içini çekerek "şu iş bir bitse!" diye düşündü. Sanki bir av partisindeymiş gibi bir duyguya kapılıyordu. Bir kuş vurmuştu ama kuş henüz canlıydı. Onu öldürmek gerekiyordu. İnsan o an tiksinme, acıma, pişmanlık duyar, kuş ise avcının çantasında debelenir durur. İğrenç ve acınacak bir durumdur bu; insan onu bir an önce öldürmek, sonra da yaptığını unutmak ister, işte Dmitriy Nehludov da tanıkların ifadelerini dinlerken bu karmaşık duygularla doluydu.
Gözlerini yere dikmiş olan Katyuşa gözlerini birden jüri üyelerine çevirdi, Dmitriy'in üzerinde durdu. Bu esnada yüzü ciddileşmiş, sertleşmişti. Tuhaf tuhaf parıldıyan hafif şehla gözleri bir süre Dmitriy'nin üzerine takıldı kaldı. Dmitriy korkuyordu ama yine de başını bşka tarafa çeviremiyordu. Birden o korkunç geceyi, buzların çatırdayışını, Ay, kara ve korkunç bir şeyi aydınlatmak için şafak sökmeden ortaya çıkmış gibiydi. Hem kendisini süzen, hem de daha uzaklara bakan bu siyah gözler, Dmitriy'de bu kara, korkunç şeyin anısını bir kez daha canlandırdı. "Beni tanıdı!"diye düşündü. Sanki biri başına birşey vuracakmış gibi sandalyesinde büzüldü. Katyuşa onu tanımamıştı. Sakin bir tavırla içini çekti, sonra gözlerini yine başkana çevirdi. Dmitriy'de içini çekerek "şu iş bir bitse!" diye düşündü. Sanki bir av partisindeymiş gibi bir duyguya kapılıyordu. Bir kuş vurmuştu ama kuş henüz canlıydı. Onu öldürmek gerekiyordu. İnsan o an tiksinme, acıma, pişmanlık duyar, kuş ise avcının çantasında debelenir durur. İğrenç ve acınacak bir durumdur bu; insan onu bir an önce öldürmek, sonra da yaptığını unutmak ister, işte Dmitriy Nehludov da tanıkların ifadelerini dinlerken bu karmaşık duygularla doluydu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat